Bizden haberdar olmak ister misiniz?

  • DİN İLE VE DİNİ DEĞERLERLE ALAY EDİLMEZ!

    İstihza/alay etmek. İstihza insan onurunu rencide eden en çirkin davranışlardan biridir. Kur’an-ı Kerim Hucurat suresinde Müslümanları böyle bir davranıştan uzak durmaları bağlamında şiddetle uyarmıştır.

    3 Temmuz 2025
  • IMEC Projesi Karşısında Türkiye’nin Yol Haritası Ne Olmalı?

    21. yüzyılın başından bu yana hız kazanan çok kutuplu dünya düzenine geçiş süreci, artık yalnızca askeri değil, aynı zamanda lojistik, enerji ve dijital altyapılar üzerinden yürütülen jeostratejik rekabetin de sahnesi hâline gelmiştir. Bu dönüşüm bağlamında Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC), yüzeyde bir ekonomik geçiş hattı olarak görünse de, aslında derin yapısında Türkiye’yi bölgesel denklemden dışlamak üzere inşa edilmiş sofistike bir jeopolitik kuşatma girişimidir.

    3 Temmuz 2025
  • DEMOKRASİLERDE YÖNETİMLER OYLARLA, DARBELER DE SİLAHLARLA DEĞİŞİRLER

    İnsanın kaderi önceden yazılır, ancak önceden okunmaz. Ölüm insana gelirken haber vermez. İnsan ölümü değil , ölüm insanı bulur. Hayat ölümü ölüm hayatı, gündüzün geceyi içinde taşıdığı gibi taşır. İnsanın ömür boyu süren, doğum ile ölüm arasındaki yolculuğunda, bir metal paranın iki yüzü gibi, ölüm hayattan hayat ölümden ayrılmaz. Bu yüzden yönetimlerini demokratikleştiremeyen toplumlar, insanların nasıl geleceği bilinmeyen ölümlerini güzelleştiremezler.

    3 Temmuz 2025
  • Cildiye Doktorlarımıza Neler Oluyor?

    Bugünlerde Türkiye’nin hemen her yerinde en zor bulunan Hekim randevusu nedir diye sorulacak olsa, Cildiye (Deri ve Zührevi Hastalıklar) denileceğini herkes öğrendi artık! Çünkü artan hastane sayısına, nüfusa veya talebe ters şekilde kamuda Cildiye doktorlarının sayısında anormal derecede azalma var! Koskoca İstanbul’da bile aylarca boş randevu bulunamıyor! Çünkü kamuda Cildiye Hekimi neredeyse kalmadı!

    3 Temmuz 2025
  • Türkiye’de Tarım Bakanlığı’nın Mikrobiyal Biyogübreleri Desteklemesi Gerekliliği Üzerine Bilimsel ve Ekonomik Bir Değerlendirme

    Türkiye, hızla artan nüfusu, azalan tarım alanları ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri karşısında sürdürülebilir tarımsal üretim için yeni çözümler aramaktadır. Tarımsal verimliliği artırmak ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncelikli olarak desteklemesi gereken alanlardan biri de mikrobiyal biyogübrelerdir. Bu ürünler, sentetik gübrelere çevre dostu alternatifler sunarken, toprak sağlığını ve bitki direncini artırarak

    27 Haziran 2025
  • Avrupa Birliği – Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan Ekseni: Kıbrıs Adası

    Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan 4 Nisan 2025 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 541 ve 550 sayılı kararlara desteklerini açıklamışlardır. Ardından bu üç Orta Asya devleti Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıdığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile büyükelçilik ataması ve akredite yoluyla diplomatik ilişkilerini derinleştirme kararı almıştır. Bu gelişmeler Avrasya ile Doğu Akdeniz arasında yeni diplomatik açılımların habercisi olmuştur. Ancak, sadece Orta Asya’daki üç Türk devletinin çok yönlü dış politika yaklaşımının bir parçası olarak değil, aynı zamanda Türk Dünyası ve Türkiye açısından sembolik ve stratejik sonuçlar doğurabilecek bir karar olarak değerlendirilmektedir.

    23 Haziran 2025
  • EHVEN-İ ŞER POLİTİKALARI!

    Ayetlerde beyan edildiği üzere İslâm, fitnesiz bir dünya kurmayı istemektedir. İnsanın haddini bilmeyip ilahi nitelikleri gasp etmeye çalıştığı ve kendini ilah yerine koyarak dünyada hüküm sürmeye başladığı her yer fitne ortamıdır.

    21 Haziran 2025
  • Hint Yağı: Botanikten Endüstriye Çok Yönlü Bir Doğal Kaynak

    Hint yağı (Ricinus communis), tropik ve subtropik bölgelerde yetişen ve binlerce yıldır çeşitli amaçlarla kullanılan çok yönlü bir bitkisel yağdır. Geleneksel tıptan modern sanayiye kadar uzanan geniş kullanım alanı sayesinde hem ekonomik hem de çevresel açıdan değerli bir tarımsal üründür.

    21 Haziran 2025
  • Tarihin Öfkesi mi, Stratejinin Aklı mı?

    Türkiye ve içinde bulunduğu İslam coğrafyasının bugünkü durumunu anlamlandırmaya çalışırken, zihinlerimizde birbiriyle çarpışan iki güçlü ses duyarız. Biri, tarihin derinliklerinden gelen, ihanetleri, kayıpları ve haksızlıkları fısıldayan öfkeli bir sestir. Diğeri ise daha soğukkanlı, bugünün sert gerçeklerini, güç dengelerini ve içsel zafiyetleri hatırlatan analitik bir sestir.

    21 Haziran 2025
  • Suriye’nin Yeniden Yapılanması ve Türkiye Diplomasi, Güvenlik ve Ticaret

    Suriye’nin yeniden yapılandırılması süreci, yalnızca savaş sonrası fiziki yıkımın onarımıyla sınırlı olmayıp, ülkenin iç savaşa zemin hazırlayan yapısal iktisadi sorunlarını da dikkate alan bütüncül bir yaklaşımı gerektirmektedir.

    14 Haziran 2025
  • Türkiye, NATO’nun Güney Kanadında Yalnız Bir Denge Değil, Akılcı Bir Güçtür!

    NATO’nun yüzyılı devirdiği günlerde, harita üzerinde küçülen ama anlamı büyüyen ülkeler var. Türkiye, bu ülkelerden biri. Anadolu kıstağının tam ortasında, üç farklı kıtanın rüzgârına açık ama kendi duruşundan ödün vermeyen bir konumda, sadece sınır bekçisi değil; ittifakın stratejik akciğeri gibi çalışıyor.

    10 Haziran 2025
  • Tarım 4.0 Nedir? Türkiye’de Tarım 4.0 Uygulanıyor mu?

    Tarım 4.0, tarım sektörünün dijitalleşme sürecini ifade eden ve Endüstri 4.0’ın tarıma uyarlanmış halidir. Bu dönüşüm, tarımsal üretimde verimliliği artırmak, sürdürülebilirliği sağlamak ve gıda güvenliğini temin etmek amacıyla modern teknolojilerin entegrasyonunu kapsamaktadır.

    4 Haziran 2025
  • Son 10 Yılda Değişen Gençlik Parametreleri

    Türkiye, genç ve dinamik nüfusuyla dikkat çeken bir ülke olagelmiştir. Bu genç nüfus, toplumsal, kültürel ve ekonomik dönüşümlerin hem öznesi hem de en önemli göstergesi konumundadır. KONDA Araştırma ve Danışmanlık tarafından Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) için hazırlanan araştırmada ülkemizdeki gençlerle ilgili bir çalışmanın çarpıcı sonuçları ortaya çıkmıştır.

    5 Haziran 2025
  • EMPERYALİST GÜÇLERE KARŞI: BİR UYANIŞA ÇAĞRI

      İçinde yaşadığımız çağ, dijitalleşmenin ve küreselleşmenin ivme kazandığı, bireyin bilgiye erişiminin eşi benzeri görülmemiş düzeyde arttığı bir dönemi temsil etmektedir. Ancak bu süreç, yalnızca fırsatlar sunmakla kalmayıp; aynı zamanda bireysel ve toplumsal varoluşu tehdit eden çok boyutlu riskleri de içinde barındırmaktadır. Bu risklerin başında ise gençliğin öz farkındalığından, tarihsel ve kültürel köklerinden kopartılması; yalnızca

    5 Mayıs 2025
  • Sosyal İletişimde Farkındalık: Bireyden Topluma Uzanan Bir Bilinç Yolculuğu

    İnsan, doğası gereği sosyal bir varlıktır. Yaşamı boyunca çevresiyle sürekli etkileşim içindedir. Bu etkileşim, yalnızca konuşmak ya da dinlemek değildir; aynı zamanda anlamak, empati kurmak ve ortak bir bağ geliştirmektir. İşte bu sürecin adı “sosyal iletişim”dir.

    5 Mayıs 2025
  • Hakikat Işığında Farkındalık ve Mefkûre Ufku

    Farkındalık ile bilinçlenmek; kendini, çevreni ve içinde yaşadığın dünyayı bu istikamette idrake davet etmektir. Günümüzde belki de en çok zikredilen kavramlardan biridir farkındalık. Lakin, hakikat ışığında yaşanmayan bir farkındalık, yalnızca karanlığı biraz daha görünür kılar.

    1 Mayıs 2025
  • HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) GENÇLİĞE VERDİĞİ DEĞER VE BUGÜNÜN GENÇLİĞİNE YÖNELİK FARKINDALIK STRATEJİSİ

    İslâmî öğreti, yalnızca bireysel bir inanç sistemi değil; aynı zamanda kapsamlı bir medeniyet inşasıdır. Bu inşanın en stratejik unsurlarından biri ise gençliktir. Hz. Muhammed (s.a.v.), vahyin elçisi olduğu kadar aynı zamanda bir toplum mimarıdır ve bu mimarinin temel taşı olarak gençleri görmüştür.

    1 Mayıs 2025
  • GENÇLİĞE ÇAĞRI

     Yenidünya düzeninin yaratmaya çalıştığı zihnin kuşatılmasındaki varoluşsal sürecin karşısındaki duruşun sürecindeki dirilişine ve direnişine giden yolunu çizerken köken olarak inmemiz gereken yolda ana konu çağımız yenidünya düzenin esareti altında toplumsal yozlaşmasına sebep olan süreci belirlememiz gerekmektedir.

    1 Mayıs 2025
  • NEDEN KARŞIYIZ, NE İLE KARŞIYIZ ?

    Tarihler boyunca toplumları ve toplumsal süreçleri yönetmek için oluşturulan belli başlı yapı ve faktörler vardı. Bu faktörler, kendi arasında bir denklem yaratarak sistemin temel hareketini oluşturdu. Zamanla, sistemin kontrol yapısını çözümleyen bireysel iktidar hallerinin diyalektikleri doğrultusunda, kendi çark sistemlerini oluşturarak toplumsal ahlak ve çerçeveyi yıkmak amacıyla toplumsal yönetimi sağlamaya çalıştılar.

    26 Ocak 2025
  • Çin-İran Hattında Yeni Denklem: Gerilim Tırmanırken Pekin’in Stratejik Sabrı ve Gelecek Hamleleri

    Küresel jeopolitika, 2025 yazında Ortadoğu’da bir kez daha en sıcak günlerini yaşadı. İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yaptığı saldırılarla başlayan, karşılıklı söylem ve füze atışlarıyla devam eden ve ABD’nin İran’ın nükleer kapasitesini hedef alan bombardımanıyla zirveye tırmanan kriz, “Bir dünya savaşına mı dönüşüyor?” sorularını akıllara getirdi.

    3 Temmuz 2025
  • Değişen Dünya Düzeninde İran’ın Dış Politikası

    Uluslararası düzen sürekli olarak evrim geçiriyor. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD-Sovyet iki kutuplu sistemi ortaya çıktı ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ABD’nin önderlik ettiği tek kutuplu bir düzen hakim oldu. Ancak son yirmi yılda Çin, Hindistan gibi yükselen güçler ve İran, Türkiye gibi bölgesel aktörlerin ortaya çıkışına tanık olduk ve bu da çok kutuplu bir düzenin oluşumuna yol açtı.

    24 Haziran 2025
  • Uganda Gençliğini Girişimcilikle Güçlendirmek

    Uganda, gençliğin enerjisiyle dolup taşan, sokaklarında hayatın kaynadığı bir potansiyele sahip ülke. Nüfusunun %75’inden fazlası 30 yaşın altında olan Uganda, dünyanın en genç nüfuslarından birine sahip. Ancak bu dinamik yapı, beraberinde büyük bir sorun getiriyor: genç işsizliği.

    30 Mayıs 2025
  • Osmanlı’nın Kabile İlişkileri: Stratejik İttifaklar, Kalıcı Miras ve İçeriden Bir Bakış

    Osmanlı İmparatorluğu, özellikle Barkou, Ennedi ve Tibesti (günümüzde Çad’ın kuzeyinde) ve Kwar (Nijer’de) gibi hayati bölgeleri kontrol eden yerel kabilelerle ittifakları aracılığıyla Sahra Çölü’ndeki nüfuzunu güçlendirmede önemli bir rol oynadı.

    24 Mayıs 2025
  • Keşmir, Hindistan’ın Saldırganlığı ve Bölgedeki Nükleer Savaş Tehdidi

    22 Nisan 2025’te Hindistan’ın kontrolündeki Keşmir bölgesindeki Pahalgam’da gerçekleşen terör saldırısında 26 sivil hayatını kaybetti. Saldırının hemen ardından Hindistan medyası, herhangi bir somut delil sunmadan Pakistan’ı suçladı. Bu, sadece bir medya tepkisi değil, Pakistan’ı uluslararası alanda itibarsızlaştırmayı ve Hindistan’da aşırı milliyetçiliği körüklemeyi amaçlayan organize bir propaganda kampanyasının parçasıydı.

    10 Mayıs 2025
  • Pakistan-Hindistan Çatışmasında Pekin’in Tarihsel Konumu

    Pakistan ve Hindistan arasında Keşmir bölgesi merkezli olarak yeniden alevlenen askeri gerilim, sadece Güney Asya’da istikrarı tehdit etmiyor; aynı zamanda Çin’in bölgesel stratejisini de hem ilgilendirmekte hem etkilemektedir.

    10 Mayıs 2025
  • Hindistan ve Pakistan: Savaşın Eşiğinde mi?

    22 Nisan 2025 tarihinde, Hindistan’ın işgali altındaki Cammu ve Keşmir’in Pahalgam bölgesinde gerçekleştirilen terör saldırısında 26 sivil hayatını kaybetti. Hindistan hükümeti, saldırının hemen ardından Pakistan’ı suçladı; ancak İslamabad bu iddiaları kesin bir dille reddederek uluslararası ve tarafsız bir soruşturma çağrısında bulundu.

    6 Mayıs 2025
Araştırma ve Analiz Raporları

Uspum, çalışma anlarına göre durum tespiti yapar, kriterler belirler ve süreci ayrıntılarıyla analiz eder.

Makale ve Değerlendirmeler

Uspum, belirlediği çalışma alanlarına göre makaleler düzenler ve değerlendirmelerde bulunur.

Duyuru ve Bültenler

Uspum, kendi bünyesinde hazırladığı raporların özetini duyurur ve  abonelerine ise özel bültenler sunar.

Çalışma Alanlarımız

Adalet ve Hukuk
Politikaları

Adalet ve Hukuk sisteminin toplumsal ve kültürel kodlara uygun hale getirilmesine yönelik politikalardır.

İstihdam
Politikaları

Ülkemizde işsizliğin kalıcı olarak ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm önerilerin sunulduğu politikalardır.

Sosyal
Politikalar

Sosyal devlet desteğinde, sosyal adalet ve fırsat eşitliği oluşturmaya yönelik çözüm önerilini kapsar.

Eğitim
Politikaları

Bireylerin potansiyel ve kapasitelerinin açığa çıkarılarak beşeri sermayenin geliştirilmesine yönelik çözüm önerilini kapsar.

Demokrasi ve İnsan
Hakları Politikaları

Herkesin düşünce ve inançlarını özgürce ifade edebileceği birlikte yaşama kültürünü güçlendirecek çözüm önerilerini kapsar.

Din ve İnanç
Hürriyeti

Toplumumuzun sahip olduğu tüm din, mezhep ve inanç tercihlerini kapsayan yapının oluşturulmasına yönelik çözüm önerilerini kapsar.

Bizimle
Çalışanlar

0

Akademisyen

0

İdari Kadro

0

Çalışma Alanı

0

Yayın