ŞAVAŞLARIN ÜSTESİNDEN, SUÇSUZ BİR İNSANI ÖLDÜRMENİN BÜTÜN İNSANLIĞI ÖLDÜRMEK OLDUĞUNU BİLENLERLE GELİNİR!

*Merhum Prof. Dr. Nazif GÜRDOĞAN Hocamızın 26 Temmuz 2024 tarihli yazısıdır.
 
İstanbul Türklerin Avrupa’ya, Kazan Rusların Asya’ya açılma kapısı olmuştur. Avrasya ekseninde, Türkiye ve Rusya iki vazgeçilmez ülkedir. Türkiye’nin Avrupa’ya, Rusya’nın Asya’ya genişlemesinde, Karadeniz en önemli rekabet alanını oluşturmuştur. Türkler ve Ruslar Karadeniz çevrenizde güç kazanmak için, yüzyıllar boyunca birbirleriyle hem yarışmışlardır, hem de savaşmışlardır. Türkler Karadeniz’i Akdeniz gibi, yüzyıllarca “Türk Gölü”ne dönüştürmüşlerdir.
*
Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla ve Berlin Duvarının yıkılmasıyla, Karadeniz kapalı bir deniz olmaktan çıkarak, bütün dünyaya açık bir deniz haline gelmiştir. Karadeniz Avrasya eksenindeki ülkeleri, Boğazlarla ve nehirlerle, Akdeniz, Azak, Baltık, Kuzey ve Hazar denizlerine bağlayan, dünyadaki en önemli iç denizdir. Türkiye başının üstünde Karadeniz, ayaklarının altında Akdeniz ile, iki kıtanın ve iki denizin denetiminde en stratejik ülkelerden birisidir.
*
Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerdir. Ancak Karadeniz’in kıyı ülkelerini aşan, bir stratejik ve kültürel etkinlik coğrafyası vardır. Bu yüzden, Halford Mackinder’in “Kara”, Alfred Thayer Mahan’ın “Deniz” güç ve denetim stratejilerinde, Karadeniz de Akdeniz kadar önemlidir. Türkiye ve Rusya, Avrasya’da anahtarı Karadeniz olan, iki kilit ülkedir. Bunun için Türkiye ve Rusya, yüzyıllarca birbirleriyle çatışmışlardır.
*
Özal’ın gayretiyle Türkiye’nin öncülüğünde, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Azerbaycan, Arnavutluk, Gürcistan, Sırbistan ve Moldova arasında gerçekleştirilen, “Karadeniz Ekonomik İş Birliği”, cephelerdeki savaşları, pazarlardaki yarışlara dönüştürecektir. Doğal gaz ve petrol boru hatları, bölge ülkeleri arasındaki, siyasal sınırları ortadan kaldırmıştır. Geçen yüzyılın ülkeleri birbirine bağlayan demiryollarının yerine, yeni yüzyılda boru hatları geçmiştir. Barışının güvencesi boru hatlarıdır.
*
Kültürel işbirliğinin olduğu ülkelerde, ekonomik işbirliği, ekonomik işbirliğinin olduğu ülkelerde kültürel işbirliği vardır. Ülkeler arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilerde, kültür ekonomiye yön gösterir, ekonomi kültüre yol açar. Nasıl ayçiçeği yüzünü hep güneşe çevirirse, ekonomi de yüzünü hep kültüre çevirir. Ekonominin gözü sürekli kültürün üzerindedir. Kültür ekonominin olduğu kadar, insanın da vicdanıdır. Vicdan ekonomide adaletin terazisidir.
*
Kirli mülkiyete savaş açan Nuri Pakdil’in vurguladığı gibi: “Türkiye’deki insan vicdanlı olabilirse, Rusya’daki insan da vicdanlı olabilir, Çin’deki, İsveç’teki de Cezayir’deki, Kamboçya’daki de”. Vicdan insanın özü ve özetidir. İnsanı insan yapan vicdanıdır. Her yerde ve her zamanda, bütün insanların saygı duyduğu ve sevgiyle bağlandığı değerler, dünya barışını koruyan erdemlerdir. Vicdan dünyada insanları birbirine bağlayan en güçlü erdemdir. İnsanlık bütün vicdanların toplamıdır.
*
Vicdan sağlıklı kültürün, dengeli ekonominin terazisidir.
*
Vicdanlı insanların, vicdansız ekonomileri olmaz.
*
İnsanlığın ortak vicdanı yanlışta birleşmez.